Return to Blog

Teknoloji sektörünün erkek egemen dünya algısını kadın istihdamı değiştirecek

Blog By admin – 26 Mart 2021

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün Ocak 2021’de yayımladığı “Türkiye’de Kadın” konulu rapora göre birçok alanda alınan ve alınmakta olan tedbirlerle kadınların daha iyiye gidiş sürecinde gelişme olduğu gözlenebiliyor. Yine de halen ülkemizde kadının iş gücüne katılma oranı %34,2 iken işverenlerin sadece %8,7’sinin kadın olduğu görülüyor.

Octet Türkiye Genel Müdürü Derya Ekemen Fidan, tüm reklamlar, tüm söylemler, her cephede uygulamaya koyulan istihdamını artırmaya dönük planlar kadına yönelik. Peki ya bugünkü kadın gerçeğimiz nedir toplum olarak? sorusunun cevabını vererek, kadın istihdamına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Kadınların sosyal ve duygusal zekası, sosyal becerisi, yaratıcılığı, hoş̧ görülü yaklaşımı, dikkatli ve detaycı planlama, organizasyon ve yönetim becerileri ve ikna yeteneği kabiliyetleri göz önüne alındığında teknoloji sektöründe kadın istihdamında cinsiyet eşitliğinin sağlanması kaçınılmazdır. Teknoloji sektörünün erkek egemen bir dünya olduğunun algısını da değiştirmek için sektördeki işverenlerin ve yöneticilerin kadın liderlerin sayısını arttırmak için kadınlara eşit fırsatlar vermesi etkili olacaktır. Böylece sektörde kadın erkek dengesi sağlanabilecektir. Tabii bu konuda tek sorumluluk sektörde de olmamalı. Teknoloji sektöründe çalışmak isteyen kadın yaratıcılığına, çözüm üretme yeteneğine, sosyal ve organizasyonel yeteneklerine inanmalı sürekli katma değer üretmeye odaklanmalıdır. Aynı zamanda konu devlet politikalarıyla da desteklenmeli ve konuya yatırım yapılmalı, eğitim politikaları yenilenmeli gerektikçe düzenlenmeli ve değiştirilmelidir. İşte bu durumda teknolojide kadın istihdamının artması kaçınılmaz olacaktır.

Okuma yazma konusunda atılan onca adıma rağmen TÜİK 2019 raporlarına göre halen ülkemizde 1 milyon 738 bin 389 kadının okuma yazma bilmediğini öğreniyoruz. Her ne kadar gönül sıfır olmasını istese de 6-24 yaş grubunda okuma-yazma bilmeyen kadın sayısının 9 bin 566 olmasını iyi haber olarak değerlendirmek mümkün. Yine de 6 yaş ve üstü kadın nüfus içerisinde okuma yazma bilmeyenlerin oranının %4,7, erkek nüfus içinde bu oranın %0,7 olması eğitimde cinsiyet eşitsizliği gözler önüne sermektedir.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün bahsi geçen raporuna göre üniversitelerde kadın akademisyenlerin oranı %50,32, profesörlerin %31,95; doçentlerin %39,71; doktor öğretim üyelerinin %44,03, araştırma görevlilerinin ise %50,85’i kadın. Bu durum adil gibi dursa da 196 üniversitenin yalnızca 19’unun rektörü kadın; kadın dekan oranının ise sadece %20,05 olduğunu okumak akademisyenlikte de cinsiyet eşitsizliğini net olarak göstermektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin %94,4’ünü, ilkokul öğretmenlerinin %64’ünü kadınlar oluştururken 81 İl Milli Eğitim Müdürü’nün üçü; 825 İlçe Millî Eğitim Müdürü’nün 12’si; 30 bin 832 okul müdürünün ise sadece 2 bin 904’ünün kadın olması tam bir hayal kırıklığı yaratıyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre Türk bankacılık sisteminde 32‘si mevduat, 14‘ü kalkınma ve yatırım, 6‘sı katılım bankaları ve 2‘si TMSF bünyesindeki bankalar olmak üzere 54 banka faaliyet gösteriyor. 54 bankanın sadece 4 kadın genel müdürü var. Bankacılık sektöründe kadın istihdam oranı %51 olmasına rağmen sektördeki yönetim kurulu üyelerinin yaklaşık %10’u kadınlardan oluşmaktadır. Bu istatistiki gerçeklere göre bankalardaki işleri kadınlar yaparken, yönetimini erkekler yapmaktadır. Kadın istihdamının yukarıda bahsi geçen rapora göre %27’si Bankacılık ve Sigorta sektörü için çalışırken sizce bu rakamlar adil midir? Octet Express Ödeme Kuruluşu’nun bulunduğu fintech sektörü ile ilgili bir araştırma olmamasına rağmen teknoloji sektörünün verileri fintech sektörü kadın istihdamına ışık tutacak.

Öncelikle sizce kadından mühendis olur mu? Küçüklükten bu yana kodlanıyoruz. Alınan oyuncaklar, oynadığımız ya da oynamaya yönlendirildiğimiz oyunlar, gördüğümüz ve gösterilen rol modeller ile kodlanıyoruz. Seçeceğimiz mesleklerin hepsinin yüce meslekler olduğunu düşünsem de yönlendirmenin daha çok öğretmen, hemşire, doktor, gibi daha çok toplumun kadına yakıştırdığı mesleklere doğru olduğunu ya yaşadık ya da gözledik. Mühendis, tamirci, şoför, futbolcu olmak isteyen bir kadının yine toplumun erkeğe yakıştırdığı bir mesleğe yönelmesi zorlu bir mücadele sonrası gerçekleşebilmiştir. Teknoloji de aslında kadının görece savaş vererek var olmaya çalıştığı sektörlerden biridir. Tüm kodlamalara, yönlendirmelere, toplum baskısına rağmen hayatın tüm alanlarında olduğu gibi kadınlar, teknolojide kendilerini var etmeyi ve bu sektörde varlıklarını artırmayı başarmış ve başarısını artırmaya devam etmektedir.

Deloitte Türkiye ve TÜBİSAD iş birliği ile yapılmış̧ “Teknoloji Sektöründe Kadın” araştırmasına göre ankete katılan kadınların %96’sı üniversite ve üstü seviyede eğitime sahip olmasına rağmen sadece %6’sının C seviyesinde olduğu ve %14’ünün kıdemli yönetici olduğunu görülmektedir. Söz konusu rapora göre ülkemizde kadınlar teknoloji sektöründe yetersiz temsil edildiklerini (kadın istihdamının %7’si) sektörün erkek egemen bir sektör olduğunu düşünüyorlar. Bu durum dünyada da yapılan araştırmalara göre aynı sektörde kadın istihdam oranının %27 olduğunu kadın lider oranının ise %20’nin altında bir oran ile sıralamada sonlarda geldiğini göstermektedir. Octet Türkiye’de ise 21 çalışanın 8’i kadın. Bir sene içinde bu rakamı %50’ye çıkaracağız.

Yazar: Derya Ekemen Fidan – Genel Müdür

Octet Blog’daki diğer yazıları okumak için https://www.octet.com.tr/blog/ adresini ziyaret edebilirsiniz.